“`html
Serap Yazıcı Özbudun’dan Eleştirilere Yanıt
AKP Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın 61 CHP milletvekili hakkında tezkere hazırladığına dair başlattığı iddia edilen kampanyayı eleştirerek, “Yürütülen bu yalan ve iftiralarla halkın gözünde kendilerine bir mağduriyet yaratma çabasındalar. Yıllardır aynı politikalarla halk nezdinde saygınlık kazanamadıkları anlaşılıyor. İktidar olmak için başka yollar denemeleri gerektiğini düşünüyorum. Onlara dürüst, etik ve vicdanlı bir siyaset izlemelerini öneriyorum. Ortada iddia ettikleri gibi bir durum yoktur” şeklinde konuştu.
Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP Antalya Milletvekili Özbudun, TBMM’de düzenlenen basın toplantısında, CHP’li vekillerin dokunulmazlık fezlekeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özbudun, şu şekilde sözlerine devam etti:
“Bu toplantıyı düzenlememdeki temel neden, CHP’nin üst düzey yetkililerinin kamuoyunu yanıltarak hem kendime hem de diğer vekillere haksızlık yapmalarıdır. 3 Temmuz’da CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın imzasıyla Anayasa Komisyonumuza bir başvuru yapıldı. Bu başvuruda, 28. Dönem CHP milletvekilleri hakkında kaç tezkere bulunduğu ve içerikleri hakkında bilgi istedikleri belirtilmiş. Ben de bu dilekçeye yanıt vermek için gerekli bilgileri talep ettim. Hızla yanıtlayarak bu dosyayı Ali Mahir Başarır’a ilettim.
“Karma Komisyon Başkanı Tezkere Hazırlayamaz”
Özbudun, “Ali Mahir Başarır ve ekibi, benim 61 CHP milletvekili hakkında tezkere hazırladığım ve onların dokunulmazlıklarını kaldırma niyetinde olduğumu öne sürdüler. Ancak Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlama yetkisi yoktur. Ayrıca dokunulmazlıkların kaldırılması gibi bir yetkisi de bulunmamaktadır. Karma Komisyon, bir hazırlık komitesi oluşturur ve bu komiteye tüzük gereği bir ay süre tanınır. O süre içinde bir rapor hazırlanır ve genel kurula sunulup oylamaya tabi tutulur.
Oylama sonuçlarına göre dokunulmazlıklar ya kaldırılır ya da devam eder. Bugün toplumda oluşan bu algı, tamamen yalan ve asılsız bir kampanyanın sonucudur. Yıllardır aynı tarzdaki politikaları sürdürdükleri için halkın gözünde güven kazanamamış durumdalar. Bu süreçte başka yöntemlerle iktidara gelmeyi düşünmelidirler. Kendilerine bu konuda ahlaki bir siyaseti tercih etmelerini tavsiye ediyorum; bu tür iddialar asılsızdır.”
“Kendimi Siyasetçi Olarak Tanımlamıyorum”
Bir gazetecinin, “CHP listelerinden seçilip daha sonra AKP’ye geçiş yaptığınız söyleniyor. Bu, CHP’li seçmenlerin tepkisini doğurdu mu? Belki de yaşadığınız bu kampanyanın bir sonucu bu olabilir mi?” şeklindeki sorusuna Özbudun şu yanıtı verdi:
“Ben CHP’li seçmenden aldığım destekle kendimi tanımlamadım. Altılı masa üyesi olarak aday gösterildim ve bu süreçte gece gündüz çalışarak emeğimi verdim. Hatta CHP Antalya teşkilatından bazı üyeler, benim çabalarım için teşekkür ettiler. Aldığım oylar, emek verdiğim oylardır. Seçmenlerimi asla yanıltmadım.
Onlara sunduğum vaatlerimin arkasındayım. Ben yalnızca bir siyasetçi değilim; aynı zamanda bir anayasa hukuku profesörüyüm. Akademik kimliğimle savunduğum ilkeleri siyasette de sürdürüyorum. Demokratik ilkeler, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında her zaman net durdum.
Gelecek Partisi’ndeyken de bu ilkeleri savundum, seçim döneminde de, şimdi AKP’li bir milletvekili olarak da aynı tutumdayım. Bu durumda eğer bir etik problem varsa, o zaman CHP’lilere şu soruyu sormalıyız: Neden İYİ Parti listelerinden seçilen Aykut Kaya, CHP’ye geçti?
“Parlamenter Sistemi Savunmaya Devam Ediyorum”
Özbudun, gazetecilerin, “İki muhalefet partisi arasında geçişler oluyor. Bu durum her iki parti için parlamenter sisteme geçişle ilgili bir irade oluşturmuyor mu? Anayasa hukukçusu olarak Türkiye’nin mevcut durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yanıtlarken, “Her zaman başkanlık sistemine karşı parlamentarizmi savundum. Altılı masa için yazdığım rapor da bu konudaki görüşlerimle şekillendi. Bu konudaki duruşum kesinlikle değişmedi. AKP’ye geçmiş olmam, bu görüşlerimi sorgulatamaz. Geçişimin sebepleri arasında uluslararası ilişkiler ve bölgedeki dengelerin önemi yatıyor. Bu kapsamda, Tayyip Erdoğan’ın mevcut deneyimi ile o makamda yer almasının mantıklı olduğunu düşündüm.”
“Hukuka Aykırı Durumlar Hukukun Gereğini Doğurur”
Tutukluğun belirli şartları var. Eğer delil karartma veya sanığın kaçma riski söz konusuysa, hakim buna karar verebilir. Akademisyen olarak tutukluluğun bir ceza gibi uygulanmasına karşı çıkıyorum, aynı durumu bugün de sürdürüyorum. Ancak bahsettiğiniz dosyaya dair bilgim yok. Türkiye’de ceza davaları başladığında, her kesimden insanlar detaylı bilgi olmadan yorum yapma yarışına giriyor. Ben şu anda siyaset yaparken de prensiplerimden taviz vermem. Bu dosyaları incelemek benim görevim değil. Eğer bir hukuksuzluk bulunuyorsa, elbette hakim de gerekli sorumluluğu taşıyacaktır.
“Kendi Tercihim Dönem Sonuna Bırakılması”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dahil birçok milletvekiline yönelik fezlekelerin ne zaman işleme alınacağına dair soruya Özbudun şu yanıtı verdi: “Bana ulaşan herhangi bir talimat veya benzeri ifade yok. Dönem sonuna bırakılmasına dair teamülün devam etmesinden yanayım. Komisyonun bu konuda vereceği kararı ise şu an bilemem.”
“`